Bu ayki ELLE dergisinde Tasarımcı Emel Kurhan ''Erkekler günü kutlanmaya başladığı gün Kadınlar gününü kutlayacağım'' demiş ; tüm kalbimle katılıyorum.
Aslında bugünü daha anlamlı kılmak için çok daha farklı yollar var aklımda benim;
dört bir yana asılmış 'şiddet görmüş kadın ' karelerini doğru bulmuyorum. Ve bir farkındalık yarattığına da açıkçası inanmıyorum.
Sürekli ; tacizden,tecavüzden,nasıl rahat olamadığımızdan ,nasıl rahatsız edici bakışlara maruz kaldığımızı anlatan reklamlardan da çok sıkıldım açıkçası.
Olumsuzluklardan bahsederek olumlu şeyler yaratamayız.
Olumsuzluklardan bahsederek olumlu şeyler yaratamayız.
**
Bana cesaretten bahsedin,cesur kadınları anlatın! Ama 'kadın' pilot , 'kadın' polis diyerek sanki zekasında bir sorun varmış da başarabilmiş gibi değil ,başına 'kadın' diyerek vurgulamadan.
Kendimi çok garip birşeymiş gibi hissettiriyor bu bana.
Ya da sadece bana mı böyle?
Kendimi çok garip birşeymiş gibi hissettiriyor bu bana.
Ya da sadece bana mı böyle?
Bir yandan birşeyi övmenin yolu başka birşeyi kötülemekten de geçmez mesela ,kadın hakları savunucusu olmak erkek düşmanlığı değildir örneğin, çok nefret dolu söylemler çıktı karşıma;garipsedim.
Cinsiyet ayrımı ve ırk ayrımının arasında hiçbir fark yok.Ve ne yazık ki neresinden tutsam elimde kalan bu 'ayrımcılık' denen şey hala var, yok desem ve yok etsem keşke ama var,var,var.
Elimde bir sihirli değnek olsa ilk bu fikrin bulunduğu zihinlerden bunu silerdim direk reset!
**
Anne ve babalarla başlıyor herşey evde ilk yıllarda ve üreme'nin sınavı,testi yok malesef.
Yani o taze beyinleri yetiştirenler ''Erkekler bebekle oynamaz,Kızlar hizmet eder'' zihniyse ; tabularınız hayırlı olsun.
Erkek çocuklar herşeyi yapabilme gücüne sahip olmak için programlanırken,kız çocuklar ise elinde yüzük kutulu bir prens beklemek üzere sera bitkisi misali evde. Bu örneği verirken kız-erkek diye ayırmak bile o kadar rahatsız ediyor ki beni;çocuk işte ÇO - CUK. (Boyner reklamının da müthişliği ayrıca)
Yok evlenene kadar genç kız da yok sonra kadın da ay cehaletten saçıma aklar düşüyor şunu yazarken bile hissediyorum!
Yani o taze beyinleri yetiştirenler ''Erkekler bebekle oynamaz,Kızlar hizmet eder'' zihniyse ; tabularınız hayırlı olsun.
Erkek çocuklar herşeyi yapabilme gücüne sahip olmak için programlanırken,kız çocuklar ise elinde yüzük kutulu bir prens beklemek üzere sera bitkisi misali evde. Bu örneği verirken kız-erkek diye ayırmak bile o kadar rahatsız ediyor ki beni;çocuk işte ÇO - CUK. (Boyner reklamının da müthişliği ayrıca)
Yok evlenene kadar genç kız da yok sonra kadın da ay cehaletten saçıma aklar düşüyor şunu yazarken bile hissediyorum!
**
Bambaşka yerlere parmak basıp çok yerinde reklamlar da yok değildi hakkını yiyemem bazı firmaların ; Boyner ,Arçelik ve Filli boya favorilerim. Arçeliğin -eşitle-alfabesi müthiş!
Bambaşka yerlere parmak basıp çok yerinde reklamlar da yok değildi hakkını yiyemem bazı firmaların ; Boyner ,Arçelik ve Filli boya favorilerim. Arçeliğin -eşitle-alfabesi müthiş!
Filli boya bu yıl da yine süper bir iş yapmış; reklamın içinde geçen şu cümle duyduğum andan itibaren hala kulaklarımda ''Önce kanadını kırıyorsunuz,sonra uçmasını bekliyorsunuz''.
Daha iyi anlatılabilir miydi bilmiyorum.
Aileler,ebeveynler ne kadar modern olursa olsun yıllar yılı ağızlara takılmış bir grup kelimeyi,cümleyi değiştirmek pek de kolay değil gibi görünüyor bir yandan da.
Kadınlar için 'almak- vermek' kelimeleri kullanılıyor hala çıldıracağım.
Gelin aldımlar,Kız verdimler?
Gelin aldımlar,Kız verdimler?
Ben birinin korumasına teslim edilene kadar serada okşana okşana büyütülmüş bir domates değilim! Ne veriyorsunuz?
**
Bu konu kendi özel hayatımda da yaşadığım birtakım durumlardan ötürü bende hassas,
aslında üzerine konuşacak yazacak çizecek çokça şey var ama onları bir sonraki yazıya saklıyorum.
Bu yazdıklarımla benzer fikirlere sahipseniz,karşıysanız,yok artık diyorsanız yorum yazın konuşalım.
**
Kendi kendime anlatmış olmayayim sonra deli derler di mi hahahahah Der bu insanlık ;)
Bu konu kendi özel hayatımda da yaşadığım birtakım durumlardan ötürü bende hassas,
aslında üzerine konuşacak yazacak çizecek çokça şey var ama onları bir sonraki yazıya saklıyorum.
Bu yazdıklarımla benzer fikirlere sahipseniz,karşıysanız,yok artık diyorsanız yorum yazın konuşalım.
**
Kendi kendime anlatmış olmayayim sonra deli derler di mi hahahahah Der bu insanlık ;)
*
Sevgiler,
Ecem
Çok beğendim. Aynı şeyleri düşünüyorum. Kadınlar günü bir korkunçluktan doğmuştur, bunu mağazaların uyguladığı indirimler ile kendimize hediyeler alarak kutlamak aşırı trajikomik bir durum bence. Ben zaten genel olarak günlere ve o günleri anlamlarla doldurma çabalarına çok karşıyım. Sevgililer gününü kutlamadık diye garipsendiğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Hayret verici bir durumun içerisindeyiz. Ama sadece bize hayret, sanırım.
YanıtlaSil